Ağıralioğlu: Öcalan’a slogan atılıyor, kimse hadsizlik etmeyin demiyor
Ağıralioğlu: Öcalan’a slogan atılıyor, kimse hadsizlik etmeyin demiyor
Erzurum’da gazetecilerle bir araya gelen Anahtar Parti lideri Yavuz Ağıralioğlu ittifak tartışmalarıyla ilgili “Biz şu anda müstakil irademizle yürüyoruz” dedi.
Erzurum’da gazetecilerle bir araya gelen Anahtar Parti lideri Yavuz Ağıralioğlu ittifak tartışmalarıyla ilgili “Biz şu anda müstakil irademizle yürüyoruz” dedi.
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu Erzurum’da “Halk Buluşması” ve esnaf ziyaretinin ardından partisinin Erzurum İl Başkanlığı binasının açılışını gerçekleştirdi.
Burada basın toplantısı düzenleyen Yavuz Ağıralioğlu gazetecilerin ilgisiyle karşılandı. Gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Ağıralioğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi:
Muhalefeti terbiye etmek için avantaj kollamak yerine…
“Ben Türkiye'nin şartlarının 2002’ye benzemeye başladığını düşünüyorum. 2002’de memleketin sorunlarına yetemeyen bir hükümet, memleketin sorunlarını çözemeyen bir iradesizlik, maharetsizlik vardı. AK Parti o maharetsizliğin üstüne büyük bir coşku yakalamıştı. Bu kadar yüksek enflasyonla bu ülke yaşayamaz. Bu kadar yüksek işsizlikle bu memleket siyasete kredi artık sunamaz. Hükümetin şu anda rakibi biz değiliz. Hükümetin rakibi enflasyon, işsizlik, adaletsizlik... Hükümet onlara baksın. Muhalefeti terbiye etmek için avantaj kollamak yerine yetkisi var, onları çözebilmeyi denesin. Sorun çözerse kalır, çözemezse alacağız. Artık memleketi yönetemiyorum, sorunlarını çözemiyorum ama muhalefet şu kadar kötü diyerek AK Parti'nin iktidarda kalma şansı yok. Artık AK Parti'nin ihtiyacı olan kuvvet değil. Eskiden derlerdi ki bizim yetkimiz yok. Şimdi gücü olan her şeyi yapmaya kudreti olan bir iktidar var ve sorun çözemiyor. Daha önce avantaj kollamış, maharetsizliği muhalefete ciro etmiş, atlatmış. Şimdi millet ona da inanmıyor. Bir de üstüne üstü bu terörsüz Türkiye diye geçen seçimin kazanma algoritmasının tersini savununca milletin kahrı zirveye ulaştı. Geçen seçim Öcalan'a söverek kazandılar. Bu seçim Öcalan'a yol arkadaşı olarak kazanmaya çalışıyorlar. Millet böyle şeyler sevmez.
Milletin terörsüz Türkiye diye bir gündemi yok!
Bazısı diyor ki Erzurum'un sorunu özeldir. Ben Kars'a gittim, Iğdır'a gittim. Iğdır'ın sorunuyla Kars'ın sorunu eşit. Ben Cumhurbaşkanımıza bazen sitem ediyorum. Diyorum ki eşitliği sağlayacaktın, bir yerde başardın mevzuyu. Sorunlarda eşitliği sağladın. Yani memleketin sorunlarını eşitledin. Eskiden memleketlerin sorunları biraz farklı farklıydı. Şimdi işsizlik her tarafın sorunu. Hepsinin sorunu katlana katlana eşitlenmiş. Ben şimdi sokakta gezerken esnaf diyor ki, biz zor ayakta duruyoruz, işçi çıkarıyoruz. Kasap diyor ki ben et satamıyorum. Biri diyor ki çocuğumu okutuyorum. Dolayısıyla memlekette şöyle bir sarmal oluştu. Düğüne gidemez hale getirdiler milletlerini. Yani çeyrek takamaz hale geldi millet. 2-3 tane düğüne gitse ayın sorunu getirmekte zorlanır hale geldi millet. Misafirini yemeğe götüremez hale getirildi millet. Bu kadar memleketin gündemi varken mesela memleket terörsüz Türkiye'de bir gündemi yok memleketin. İşsizlik diye bir gündem var. Enflasyonda bir gündem var. Alım gücünde zorluk diye bir gündem var. Dolayısıyla büyük problemler var. Önce enflasyon düşecek. Enflasyon düşmezse, faiz düşmezse bu memlekette ticaret hareketlenemiyor.
Bu karne CHP’nin olsaydı nefes aldırmayacaktı
Tayyip Bey 2023'e kadar bizi motive etti. Şimdi reis diyor ki 2053. Allah'ın günü mü biter yani? Yani ömrü olsa 2053'i razı edecek milleti yani. O yüzden milletin canı çıktı. Bir an önce enflasyon düşecek, bir an önce faizler inecek, bir an önce üretim düzelecek, bir an önce üreticilerin arkasında devlet dağ gibi durabilecek, bir an önce tarım hayvancılık planlanabilecek. Aksi halde bu memleketi ayakta kimse tutamaz. Cumhurbaşkanı şimdi bizim partiyi kurmuş olsaydı. Tayyip Bey ne diyecekse ben razıyım. Yani bu iktidar dönemi CHP'nin iktidar dönemi olsaydı, Cumhurbaşkanı'nın da partisini yeni kuruyor olsaydı. Eğer derse ki ya parti kurulmaz, memleket çok güzelmiş, biz siyaseti bırakacağız. Partisini şimdi kursaydı, iktidardaki bu karnede kendi karnesi değil de CHP'nin karnesi olsaydı iktidara nefes aldırmayacaktı Tayyip Bey.
Seçmene sırtımızı dönmeyiz
İktidar Öcalan'la görüşüyor. İktidar DEM’le yol arkadaşı oldu. İktidar Kandil’in önüne mikrofon koyuyor. Şimdi bu kadar kuralsızlığı göze almış bir iktidar karşısında memleketin selameti için hassasiyeti beraber olanların birleşme mecburiyeti olacaktır. Yani biz seçmene sırtımızı dönmeyiz. Ama biz Türkiye'de çok suların akacağına inanıyoruz. Anahtar parti Türk siyasetinde CHP'nin bize oy vermezseniz AK Parti kalır ha demesine iktidarın da bize oy vermezseniz CHP gelir ha demesine bir tiyatro gözüyle bakmaya başladık. CHP gelir hayla AK Parti kalır ha arasına bu milletin sıkışmasından yorulduk. Dolayısıyla biz millete kalır hayla gider ha arasına sıkışmaktan kurtulacak bir üçüncü yol açmaya çalışıyoruz. Türk milleti geleceğini yeniden makul bir yolda bulabilir diye bir imkân sunmaya çalışacağız. O sunduğumuz imkânı da belki şöyle formül edebilirim: Cumhurbaşkanlığı yarışını üçlüye çıkarabiliriz biz. Şu anda ikili gibi yapmaya çalışıyorlar. Üçlüye çıkarmaya çalışacağız. O üçlüde de en kuvvetli namzet olmaya çalışacağız. Her türlü kudreti olduğu halde memleketin sorunlarını çözemeyenlerle bu kadar sorunu olduğu halde memlekette iktidar olamayanlar arasında bir tercihe zorlanan milletimize daha iyi bir Türkiye mümkündür diye bir şemsiye sunacağız.
Üçüncü yol
Altında herkesin toplanabilecek. Dolayısıyla bunu deneyeceğiz. Ha bu arada da şunu yöneteceğiz. Efendim milliyetçiler bir araya gelsin yüzde 15-16’yla başlayacaklar diye bir algoritma var. Doğru bir algoritmadır bu. Bunu hükümet tarafı düşünsün. Gerçekten Anahtar Parti, İYİ Parti, Zafer Partisi bir araya gelince yüzde 15-16’yla başlıyor diye bir analiz var. Siyasi yorumcular bunu yapıyorlar. Ben bu yorumun önünü şöyle kapatmıyorum, konuşulsun. Çünkü yüzde 50+1 ilkesizliğin de hissesine cumhuriyet, devlet, vatan, millet, anayasa, çocuklarımızın geleceği, alın teri falan bu kırmızı çizgiler düşenlerin ürettiği böyle bir güç ve potansiyelin millete umut olması lazımdır. Konuşulsun bu. Ama biz şu anda müstakil irademizle yürüyoruz. Bu müstakil irademiz Türk milletinin altında toplanacağı yeni bir merkez olabilme iddiamızla beraber taşıyoruz bunu.
Öcalan’a slogan atılıyor, kimse hadsizlik etmeyin demiyor
Cumhuriyeti korumak zorundayız, vatanı korumak zorundayız. Çünkü cumhuriyetin taşıyıcı kolonları sallanıyor. Bölücüler meclise davet ediliyor. Sloganlar atılıyor bölücüler lehine. Çocuklarımızın katiline methüsena edilen bir meclis haline getiriliyor meclis ve hiç utanmadan tekzip dahi edilemiyor yani. İnanılmaz bir şey. Yani Özgür Özel mesela meclis açılışına gitmedi diye terbiye edilmeye çalışılıyor. Diyorlar ki ya çok saygısız meclis iradesine. Meclis’te Öcalan'a sloganlar atılıyor. Kimse bu meclisin şahsı manevisi var, hadsizlik etmeyin, haysiyetsizlik etmeyin diyemiyor. Dolayısıyla siyaset bu kadar ilkesizliğe heves edince ilkenin millet kalbinde bulacağı itibarı zaman tanımamız lazım.
50+1 mecburiyeti
Anayasa değişikliğinden bağımsız şöyle bir şey diyoruz. Türk demokrasisi, Türk siyaseti HÜDAPAR'ın ve DEM’in elinde rehindir. Yüzde 50+1 mecburiyeti ilkesiz siyasetin zeminini oluşturmaktadır. Bu Türk siyasetindeki ilkesizliğin sebebi 50+1’i kazanmak için her yolu mubah görmektir. Dün sövdüğünü bugün sevmek, bugün sevdiğine yarın sövmektir. Bu ilkesizlik de siyaseti itibarsız haline getirmektedir. Bundan kurtulmanın bir yolu vardır. Bu Allah'ın belası yüzde 50+1 matematiği değişmelidir. En çok oyu alan kimse o cumhurbaşkanı olabilmelidir. Ama kabine meclisten çıkabilmelidir. Bakanlar meclisten çıkabilmelidir. Meclisin bütçe hakkı olabilmelidir. Gen soru hakkı, bütçe hakkıyla beraber mecliste olabilmelidir. Yarı başkanlıktan bahsediyorum. Yargının üstündeki siyaset gölgesi kaldırılabilmelidir. Yani bugün Öcalan'la beraberliklerinin sebebi de o.
Hesap vermekten korkmayanlarla beraberiz
Ben bugün bir şey açıkladım. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Bey güzel bir şey söylemiş. Beni çağırsaydınız gelirim. Ben hesap vermekten korkan bir siyasetçi değilim, hesap veririm. Diye açıklama yapmış. Ben de onun açıklamasının altına şöyle bir açıklama yaparak paylaştım. Biz siyasetin hesap vermesi gerektiğine inanan bir iradeyiz. Hesap vermekten korkmayanlarla beraberiz. Bu bizim irademiz de o dur. Kim hesap vermekten korkmuyorsa biz onlarla beraberiz.
41 yıldır bu evlatlarımız niçin şehit oldu?
Devlet Bey'in tecrübesi vardır. Siyasi olarak koordinatlarını bilir. Milliyetçi bir partinin başındasın. Alparslan Türkeş'in koltuğuna oturmaktasın. Devlet biliyorsun, vatan biliyorsun, Ata türk diyorsun, kurucu önder diyorsun. Bu memlekette bir tane kurucu önder var o da Mustafa Kemal Atatürk. Yani kurucu önderi ona diyoruz biz. Hani derseniz Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucusuna da Türk Milliyetçilerinin kurucu önderi diyebilirsiniz. Türk Milliyetçilerinin kurucu önderinin kabrinde çocuklarımızın katiline kurucu önder denmeyeceğini en çok devlet bey bilir. Bu bildiği halde tahammüden gidip onu mezarda böyle dediğine göre bir şey murad ediyor. Ne kastediyorsa onu bize söyleyebilirse çok bahtiyar olacağım. Yani Öcalan'a kuru gönder diyerek savuşturulmuş tehlike mümkündü ise daha önce niye demediniz mesela? Madem Öcalan'a kurucu gönder deyince oluyordu. 41 yıldır bu evlatlarımız niçin şehit oldu? Önce diyeydiniz. O zaman öyle derim, bu zaman böyle derim siyasetine ben razı olmadığım için parti kurdum. Ben teröriste terörist derim. İmralı canisi hiçbir zaman kurucu önder değildir. Çocuklarımızın katilidir, bebek katilidir. İmralı sakini değildir, İmralı canisidir. PKK bir terör örgütüdür. PKK'ya kem söz edemiyorlar bu ara terörsüz Türkiye sürecinden dolayı. Mesela mecliste Öcalan'a slogan atıyorlar, bir kişi tekzip etmiyor. Onlar taraflarını seçtiler, biz de tarafını seçtik. Hayırlı uğurlu olsun. Yol arkadaşlara hayırlı uğurlu olsun. İttifak etmişler. Biz milletimizle beraberiz. Onlar da kimle beraber… Hayrını görmesinler. Zaten görülecek bir hayır yoktur.”
Ağıralioğlu, ziyaretlerinin arından, Erzurum Kongre Binası'nı gezdi.
Ağıralioğlu’na başkanlık divanı üyelerinin yanı sıra Erzurum il ve ilçe yönetimi de eşlik etti.
Erzurum HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.